Xəbər lenti

 İltimas İsmayıl 1963-cü ildə  Şərur rayonunda  doğulub.

İxtisasca Azərbayca dili və ədəbiyyatı müəllimidir.
Bakının Nizami rayonundakı K. Əyyubov adına 12 saylı orta məktəbdə çalışır. Bu il "Araz" nəşriyyatında "...və yazıldı şeirlər" adlı şeiir  kitabı çap edilib. Ovqat.com İltimas İsmayılın yeni şeirlərini oxuculara təqdim edir. 


Ne mutlu, ne mutlu Türk’üm diyene

Ural, Altay, Tanrı Dağdan gelirim,

Göktürkün oğluyum hakkı bilirim,

Hürriyyet  verilmez, söküp alırım,

        Müjdem var Türklüğü şeref bilene,

        Ne mutlu, ne mutlu Türk’üm diyene.


Kurt sütü içmiştir dağda soyumuz,

Oradan gelmiştir mertlik huyumuz,

Titretti dünyayı her bir boyumuz,

        Hillalli, yıldızlı kefen giyene.

        Ne mutlu, ne mutlu Türk’üm diyene.

 

Gok Türküm, Özbek‘im, Kıpçak, Uygurum

Tarihim aşikâr sözde doğruyum

Kumuk, Kazak, Kırgız, Azer oğluyum

           Birlik şiarımız, ün salsın yine.

           Ne mutlu, ne mutlu Türk’üm diyene.

 

Türkmenim, Başkırtım, şanlı Tatarım,

Tanrı dağdan indim ocak çatarım,

Bozkurtun belinde düşman atarım,

          Kafirin boynunu  yere eğene,

          Ne mutlu, ne mutlu Türk’üm diyene.

 

 Karakalpak, Nogay, Gagauz benim,

Kanımız asildir Türk soyu genim,

Bütün yeryüzüne yayılsın ünüm,

         Türkü sevmeğeni ölüm beğene,

         Ne mutlu, ne mutlu Türk’üm diyene.

 

Soyumuz Türk Oğuz Handan almışız,

Baltik kıtısında mekân salmışız,             

Orhon Yenisey’le destan olmuşuz,

      “TURAN”dedik  bütün Türkler uyana,

       Ne mutlu, ne mutlu Türk’üm diyene.

 

  TURAN eli Kurulsun

 

Ay yıldızın altında kavuşsun ellerimiz,

Sonsuza dek bırakma “Ne mutlu türküm” diye.

Dünya türkü söylesin şad olsun illerimiz,

TURAN eli kurulsun, Tanrı Türk’e yar olsun.

 

Göklerde dalgalansın muzaffer bayrağımız,

Cihan nura boyansın, Güneş al çırağımız.

Diriliş zamanıdır, birliktir ereğimiz,

TURAN eli kurulsun, Tanrı Türk’e yar olsun.

 

Kalbimizde ki sevda dağı taşı şum eyler,

Dünyayı ters döndürür, kayaları kum eyler,

Bir ölse bin doğulur, düşmanları gum eyler,

TURAN eli kurulsun, Tanrı Türk’e yar olsun.

 

Yürü, mavi gözlü kurt, ayak basak izine,

Tanrı elçi gönderdi Türkçülüğün özüne,

Hak dedik, hak bağırdık haksızların yüzüne,

TURAN eli kurulsun, Tanrı Türk’e yar olsun.

 

“Ya istiklal, ya ölüm”, şiaramız olacak,

Yiğit Türk oğulları yeryüzüne dolacak,

Akıllarda kahraman şühedalar kalacak,

TURAN eli kurulsun, Tanrı Türk’e yar olsun.

 

Anma Beni Sevdiğim

 

Ger yayını, at okunu yüreğimden vur hadi,

Eli topla, meclis düzelt, ihsanımı ver hadi,

Bu dünyayı bensiz yaşa, lezzetini gör hadi,

Hiç adımı dile alıp, anma sakın sevdiğim.

 

Bahar gelse, cemre düşse, güller bitse bahçende,

Bülbül gelip nağme nağme, feryat etse bahçende,

Kanın döküp gül üstüne, kurban gitse bahçende,

Hiç adımı dile alıp, anma sakın sevdiğim.

 

Al giyinip kız gelinler dolansalar her yanı,

Dostlar gelip bulsa seni, sorarlarsa yar hani,

Bir ricam var hiç ağlama, sıkma sakın o canı,

Hiç adımı dile alıp, anma sakın sevdiğim.

 

Bir yaz günü rüzgâr esip oynatırsa telini,

Fısıldarsa kulağına talihsiz bir gelini,

Hayal gibi bir el gelip kucaklarsa belini,

Hiç adımı dile alıp, anma sakın sevdiğim.

 

İltimasım, kalbim yanar gece gündüz ağlarım,

Bir vefasız yar yüzünden, yüreğimi dağlarım,

Ne haldesin diye sorma, bin yerimden çağlarım...

Hiç adımı dile alıp, anma sakın sevdiğim.

 

 

Bahar

 

Bahar geldi, cemre düştü, uyandı toprak,

Gömleğini yırttı hemen, dayandı yaprak.

 

Her tarafta âşık olur güllere bülbül,

Boy atarak, selam verir, ellere sümbül.

 

Menekşeler kol dibinden yüzün gösterir,

Yar gelmezse, boynun büküp, hüzün estirir.

 

Gelincikler al boyayır çölü, çemeni,

Dağ derenin bir âlemdir, yalı, dameni.

 

Nehirler de coşup taşar kırılmış buzlar,

El obada şenlik vardır kurulmuş sazlar

 

Sevda düşer yüreklere yüzler allanır,

Sevdiğine naz yaparak kızlar sallanır

 

İltimas da ilkbaharda  geldi  cihana,

Aşkı yazdı şiirlere, saldı  dehana.

 

Bayrağım



Eyy şanlı, kanla boyalı bayrağım,

Bu can sana feda olsun ,feda.

Senin olduğun yerde kimsede olmaz eda.

Ya yücelir göğlere , rüzgarlarla çarpışır ya da,

Uğründa ölünür, kurban olunur,can verilir o ada.

Destanını yazmış, göylərə ucaltmış səni şühəda.

 

Eyy aylı yıldızlı , Türk boyalı, gök yüzlü bayragım,

Ugrunda ölmek gibi bir şeref isterim.

Maviliyin derinliğinde kayb olmak,

Aslıma, soyuma, boyuma dönmek isterim.

 

Sağlığımda şerefim, şanım, ey yüce başım,

Ekmeğimin tüzu, soframda tatlım, aşım,

Ölünce kefenim, örtüm, ebedi başdaşım,

Al boyalı, gök yüzlü, imanlı bayrağım.

Dalğalan yücelerde canım, kanım, hayanım.

Eyy üç boyalı, hilallı, yıldızlı bayragım.






Ana səhifəyə qayıt        Baxış: 1 768          Tarix: 11-11-2017, 10:34      

Xəbəri paylaş


Paylaş:   

Prizma